Sosyal Medyada "En Mükemmel Benim" Yarışına Girip Yalan Hayatlar Sunanların Psikolojisi: Ördek Sendromu
Psikologlara göre, sosyal medyada yaşadığı asıl hayatı göstermeyip kendini hep daha mükemmel gösterenler örnek sendromunu yaşıyor.
Psikologlara göre, sosyal medyada yaşadığı asıl hayatı göstermeyip kendini hep daha mükemmel gösterenler örnek sendromunu yaşıyor.
Onları takip eden insanlar kesinlikle bu kişilerin yaşantılarının iç yüzünü bilmiyor. Ki zaten bu kişiler, ''beni anlamazlar'' diye düşünerek diğer insanlara kendilerini açmak istemiyor. Bu sendromla ilgili detaylara gelin birlikte bakalım.
Görsel: Penguin Books .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Sosyal medyada ötekinin beğenisi almak için yapılanlar, görünenin aksine büyük bir efor gerektiriyor. İşte bu tıpkı suyun derininde yüzgeçlerini hareket ettiren bir ördeğe benziyor. Ancak ördekler, suyun üzerinde rahat bir şekilde kayıp gittiği için kimse onların derinlerdeki çabasını görmüyor. Bu sendrom, ilk olarak Standford Üniversitesi öğrencilerinde görülüyor. Uzmanlara göre öğrenciler, okuldayken akademisyenler, stajlar, sosyal projeler ve başka sorumluluklar ile büyük mücadeleler veriyor. Velhasıl Standford gibi başarı odaklı bir üniversitede, bu yüksek başarı beklentisinin altına eziliyorlar gibi düşünebilirsiniz.
Görsel: Harvard Business Review .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Öğrenciler aslında yaşadıkları içsel depresyonu ve yeterince iyi olmadıklarını düşünme durumunu, diğerlerinden sakladıkları için bu tanım ortaya çıkmıştır. Çünkü bu gibi herkesin başarılı olduğu kurumlarda, başarısızlık hakkında konuşmak bile hoş karşılanmayabiliyor. Ki bunların konuşulması için uygun ortamın yaratılmadığını düşünen öğrenciler, bu sendromun etkisi altına girmeye mecbur kalabiliyor. Bu sendrom, ruhsal bozuklukların tanısal ve istatistiksel el kitabı olan DSM'nin beşinci (DSM-5) baskısında henüz tanı almış patolojilerden değildir. O nedenle bu konu ile ilgili veriler, psikoloji alanındaki uzmanların görüşlerine ve yaptıkları çalışmalara dayanıyor.
Görsel: Reset .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Ördek sendromu yaşayan kişiyi en çok etkileyen detay psikologlara göre 'başkalarıdır'. Bu kişiler, başkalarının kendilerinden hep daha iyi olduğunu düşünüyor. Bu durumdan muzdarip olanlar psikologların gözlemlerine göre, eleştirilme korkusuna da sahiptir. Çalıştıkları ortamlarda ötekiler tarafından sürekli bir performans sınavına tabi tutulduklarını düşünürler. Hayatın yükü hep omuzlarındaymış ve bu nedenle devamlı zorlanıyorlarmış gibi hissedebilirler.
Görsel: The Economist .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Bu sorunu deneyimleyen kişiler, erken çocukluk dönemlerinde başarıya aşırı takıntılı diyebileceğimiz bir aile ortamında büyümüş olabilir. Psikologlara göre ebeveynlerden veya bakım verenlerden birinin aşırı koruyucu olma ihtimali de yüksektir. Böylece kişide başarıya çok fazla değer yükleme durumu görülebilir.
Görsel: Brides .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Sosyal medyada gezinirken, gece geç saatlere kadar kütüphanede ders çalıştıklarını iddia eden kişilerin görsellerini görebilirsiniz. Ancak belki bu kişiler sınavdan oldukça düşük not almış ve bunu telafi etmek için kütüphanede sabahlıyor olabilir. Yani her zaman gördükleriniz o kişilerin çok başarılı bireyler oldukları anlamına gelmiyor.
Kaynak webtekno.com
TikToktan Spotify ve Apple Musice Rakip Geliyor: Yeni Müzik Platformu İçin Çalışmalar Başladı
Çin merkezli sosyal medya platformu TikTok, gün geçtikçe daha fazla insanı bünyesine katarak alanında popülerleşiyor. Öyle ki yapılan araştırmalar, TikTok’un en çok kullanılan sosyal medya platformları arasında üst sıralara yerleştiğini ortaya koyuyor. Durum böyleyken TikTok’tan birçok yeni hamle geliyor.
Türkiye Yapay Zeka Haftası 24 Ekim’de Başlıyor!
ING Türkiye Ana sponsorluğunda gerçekleşecek olan etkinlikte; Turkcell, Huawei, Hewlett Packard Enterprise( HPE), Etiya, SAP, Microsoft, DT Bilişim, Exodus, Komtaş, Obase, Sestek gibi alanında öncü pek çok kurum ve kuruluşlardan üst düzey yönetici ile akademisyenler bir araya gelecek.
Google ile OpenAI Birbirine Girdi: Bardın ChatGPT ile Eğitildiği İddia Edildi!
ABD merkezli teknoloji devi Google, bundan yaklaşık bir hafta önce "Bard" ismini verdiği sohbet botunu erken erişime açtı. ChatGPT benzeri bir yapay zeka aracı olan Bard, bir süredir kullanılıyor. Ancak bu araç, Google'da bir krize neden olmuş gibi görünüyor. Gelin neler yaşandığına hep birlikte bakalım.
Getir, Kullanıcıların İş veya Eleman Bulmasını Sağlayabilecek Getirİş İsimli Bir Özellik Üzerinde Çalışıyor Olabilir
2015 yılında kurulan ve kurulduğu günden bu yana büyük bir gelişim yaşayan Getir, hem ülkemizde hem de dünyada sayılı hızlı teslimat hizmeti şirketleri arasında yer alıyor. Geçtiğimiz ay da sizlere aktardığımız haberde şirketin çıktığı yatırım turunda 768 milyon dolar yatırım topladığını ve değerini 11,8 milyar dolara yükselttiğini aktarmıştık. Bu da ülkemizin en başarılı girişimlerinden olan Getir’in 10 milyar dolar değerlenmeye ulaşan şirketlere verilen ‘decacorn’ unvanını almasını sağlamıştı.
Yazılım Dünyasında Neden Çok Sayıda Dil Var? Birkaç Tanesiyle Her İş Yapılamaz mı?
Gelişen teknolojiyle birlikte her geçen gün önü daha da açılan ve yazılım çevresinde dönen meslekler, başta sundukları yüksek maddi getirilerle yazılıma ilgisi olan ve olmayan çok sayıda kişinin ilgisini çekiyor. Bu bağlamda her yaştan yazılım öğrenmek isteyen kişileri görüyoruz.