Küresel Isınmaya Karşı "Çizgi Filmde mi Gördünüz?" Dedirten Fikir: Ay Tozu Uzaya Fırlatılıp Güneş Işıkları Kapatılacak
Geçmişte yarını düşünmeden yaptığımız pek çok hareketin sonucu olan küresel ısınma, artık somut bir şekilde kendisini hissettiriyor ve hayatımızı olumsuz etkiliyor. Bilim dünyası bu soruna karşı bir çözüm arayışında olmaya devam ederken kulağa pek de hoş gelmeyen bir çözüm de ortaya atıldı.
Geçmişte yarını düşünmeden yaptığımız pek çok hareketin sonucu olan küresel ısınma, artık somut bir şekilde kendisini hissettiriyor ve hayatımızı olumsuz etkiliyor. Bilim dünyası bu soruna karşı bir çözüm arayışında olmaya devam ederken kulağa pek de hoş gelmeyen bir çözüm de ortaya atıldı.
PLOS Climate dergisinde yayımlanan yeni araştırma, üç bilim insanının çılgın fikrine yer verdi. Bilim insanları, Dünya’yı kavurucu Güneş ışınlarından korumak için uzaya toz parçacıkları koymayı önerdi. Bu toz parçacıklarının bir kaynağı ise Ay.
Ekip, aslında küresel ısınmaya bir çözüm arayışında değildi. Yalnızca 1645-1715 yılları arasında gerçekleşen ‘Maunder Minimum’ olayını taklit edecek bir senaryo oluşturmak istiyorlardı.
Maunder Minimum, Güneş lekelerinin en az seviyede görüldüğü anormal bir dönem idi. Güneş’te oluşan anormallik ile Dünya’da “Küçük Buz Çağı” yaşanmıştı.
Bu senaryoyu yeniden oluşturmak için buldukları yeni yol ise Güneş ışınlarının Dünya’ya gelmesini yapay bir şekilde engellemekti. Bilim insanlarının bulduğu engel çözümlerden biri de Ay tozlarını uzaya toz yerleştirmek idi. Tabii bu tozların nasıl oluşturulacağı, hayal gücünüze kalmış durumda.
En iyi konum, Dünya yörüngesinin merkezinden 1,4 milyon kilometre uzakta bulunan L1 noktası olarak belirlendi. Bu noktada uzaydaki objeler, Güneş ve Dünya kütleçekiminin arasında sabit bir noktada kalıyorlardı.
Tabii bu ve benzeri senaryoların gerçek hayatta uygulanması günümüzde fazlasıyla imkânsız. Fakat kim bilir, belki de tüm dünya bir gün acil durumda camı kırmaya kalkışabilir…
İLGİLİ HABER Kara Deliklerin, Evrenin Genişlemesini Sağlayan Karanlık Enerjinin Kaynağı Olabileceği Ortaya Çıktı
Kaynak webtekno.com
Google Fotoğraflar Kullanıcıları Dikkat: Milyonlarca Kişide Fotoğraf Bozulma Sorunu Yaşanıyor, Peki Sorun Nasıl Çözülür?
Eski, fiziksel fotoğraflara baktığımızda sararmalar, solmalar, yerine göre fotoğrafta bozulmalar gibi etkiler görebiliyoruz. Bu türden bozulmaların normal şartlar altında dijital olarak saklanmış fotoğraflarda olması beklenmiyor. Google Fotoğraflar'da yer alan bazı eski fotoğraflar ise sanki dijital ortamda değil de yıllardır güneş alan bir vitrinde beklemiş gibi bozulmalarla karşımıza çıkıyor.
Google, İnternete Sizinle İlgili Bir Bilgi Düştüğünde Uyaracak! İşte Googlea Gelen Yepyeni Özellikler...
ABD merkezli teknoloji devi Google, tüm kullanıcıları ilgilendiren yepyeni özelliklerini açıkladığı G Search On 22 etkinliğini gerçekleştirdi. Bu etkinlikte Google'ın kullanıcılara sunduğu hizmetlere getirilen tüm yeni özellikler açıklandı. Şimdi sizlerle G Search On 22 etkinliğinin öne çıkanlarına bakacağız.
Mark Zuckerbergin Çocuklarının Suratlarını Emojiyle Kapattığı Instagram Postu Tartışma Yarattı: İşin Aslı Ne, Ne Yapmalı?
Bebek ve çocukların suratlarının sosyal medyada paylaşılan fotoğraflarda kapatılması, hatta kimi ebeveynlerin çocuklarını sosyal medyada hiç paylaşmamayı tercih etmesi zaman zaman rastladığımız bir durum. Bu hareket bizim kültürümüzdeki 'nazar' gibi bazı inanışlar sebebiyle gibi görünse de bu aslında bütün dünyada herkesin uyguladığı bir davranış ve sebebi tabii ki nazar değil.
Ethereum Kurucusuna Göre Bitcoin Bundan Sonra Yerinde Sayacak: Tamam da Neden?
Kripto para piyasaları, oldukça hareketli bir yılı geride bıraktı. Gerek Bitcoin gerekse diğer kripto para birimleri, geçtiğimiz bir yıllık süreçte rekor üzerine rekor kırdılar. Bazı kripto para birimleri ise zarar üzerine zarar ettirdiler. Şimdi, sektörün en önemli isimlerinden bir tanesi olan Vitalik Buterin, kripto paralarla ilgili görüşlerini bir bir açıkladı.
QR Kodların Mucidi Masahiro Haranın İlginç Hikayesi: Bugüne Kadar 5 Kuruş Para Bile Kazanamadı...
Tüm dünyanın kullandığı, kullanmasa da görür görmez tanıdığı QR teknolojisinin de bir doğuş hikayesi var! Üstelik bu hikaye gösteriyor ki QR kodlar günümüzde alıştığımız şekliyle kullanılmak üzere yaratılmamış bile. Geçmişten günümüze nasıl bir yolculuk QR’ı bugün bildiğimiz haline getirdi dersiniz?