Yılmaz Vural Webteknoya Açıkladı: Teknoloji Futbolda Ne İşe Yarar, Fenerbahçeye Gelecek mi, Federasyon Hakkında Neler Söyledi?

Günümüzde neredeyse artık her sektöre etki eden teknoloji, tabii ki spor endüstrisinden de geride kalmadı. Bundan nasibini en fazla alan branşlardan biri ise futbol oldu. Aslında futbolun ekonomik boyutu, yeni ihtiyaçları da doğurdu. Çünkü hata nedeniyle kaybedilen bir maç, hatta yenilen bir gol, milyonlarca Euro demekti. Ve böylece son yıllarda VAR, gol çizgisi teknolojisi gibi pek çok yenilik futbolun içine girdi. 

22.02.2022 18:15:20 tarihinde yayınlandı.

Günümüzde neredeyse artık her sektöre etki eden teknoloji, tabii ki spor endüstrisinden de geride kalmadı. Bundan nasibini en fazla alan branşlardan biri ise futbol oldu. Aslında futbolun ekonomik boyutu, yeni ihtiyaçları da doğurdu. Çünkü hata nedeniyle kaybedilen bir maç, hatta yenilen bir gol, milyonlarca Euro demekti. Ve böylece son yıllarda VAR, gol çizgisi teknolojisi gibi pek çok yenilik futbolun içine girdi. 

Bu tartışmalar günümüzde de hala devam ederken, biz de Webtekno olarak işin uzmanına danışmaya karar verdik. 36 yıldır ülkemizde teknik direktörlük yapan, 780'den fazla maç yöneten ve futbola 47 senesini veren teknik direktör Yılmaz Vural ile futbol - teknoloji ilişkisini ve spor gündemini konuştuk. Futbolun hem eski zamanlarında hem de günümüzde aktif olarak yer alan Vural, ''Teknoloji ve bilim, antrenman bilgisinde, istatistikte, analizde, sosyolojide işin içine giriyor. Bunlardan istifade etmemiz gerekiyor. Ama en önemlisi bu teknolojiyi yöneten kişinin niyeti, doğruluğu, ahlakı'' dedi. Gelin şimdi futbol ve teknoloji nasıl iç içe girmiş, yıllar içinde nasıl değişmiş, spor gündeminde ne gibi gelişmeler var, Yılmaz Hoca'nın gözünden bakalım. 

?Teknolojinin futbola girmesi, onu kullananların bir adım ötede olmasını sağlıyor. İki dönemi de yaşamış birisiyim. Türkiye’de daha henüz antrenman bilgisinin Almanya'ya göre geride kaldığı dönemde ben 1986 yılında Almanya’da futbolun teknolojisi ve bilimi üzerine eğitim aldım. Almanya 1982 yılında Araştırma ve Bilim Akademisi’ni kurdu. Daha sonra Köln’e 12 katlı bir bina yaptılar. Sporun teknoloji, bilim ve sosyoloji ile olan ilişkisini laboratuvara soktular. Analiz programları, basketbolda olduğu gibi scouting, oyuncuların sezon boyunca istatistik ve performans verileri incelendi. Daha sonra bunlar daha da detaylandı tabii. Şimdi bir giriyorsunuz istatistik sitesine, oyuncuyu sarışın mavi gözlü oluşundan sol ayağının daha iyi olduğuna kadar tanıtıyor. Girdiğiniz verilere göre size oyuncu öneriyor hatta.

Kötü yanlarına bakarsak, aslında bu bir oyun tabii. Oyuncunun özgüveni düşebiliyor. Eksiklerini görmek için testler yapılıyor. Oyuncu da kendi zaafının ortaya çıkmasından hiç mutlu olmuyor. Sağ adalesinde zaaf olan oyuncuyu görebiliyorsunuz ve onu geliştirmek gerekiyor mesela.Tabii ki bu teknolojiyi kullanacak birisi de gerekiyor. Bu ekonomik zorluklar içerisinde futbol, bir fazla personeli kabullenemiyor. Oyuncunun verileri önünüze geliyor ama eksiklikleri gidermek adına çalışabilecek biri, performans antrenörü de gerekiyor. Ben 1994 senesinde Gaziantepspor’a hoca oldum, başında Celal Doğan vardı. Bir kaleci antrenörü getirdim, bana 'Hocam bir de sağ bek çalıştıracak antrenör alsaydın' dendi. Şimdi bir teknik direktör 7-8 kişilik ekiple gidiyor. Bizim bir veriler ışığında bir program hazırlamamız, rakiple ilgili analizlerimizin bir tanesi 8 saat alıyor. Az bir zaman değil. 

Teknoloji ve bilim, antrenman bilgisinde, istatistikte, analizde, sosyolojide işin içine giriyor. Bunlardan istifade etmemiz gerekiyor. Futbol Amerikan futbolundan sonra en çok kalabalık oynanan oyun. 28 oyuncunun 11’ini oynatıyorsunuz. Oynamadığı için mutsuz olan oyuncular takım dinamiğini bozuyorlar. Burada psikoloji ve sosyoloji işin içine giriyor. Zaten o zaman antrenörlük başarısı ortaya çıkıyor. Biz buna ‘Takım olmak’ diyoruz. Mesela eskiden oyuncular kendileri ısınırdı, devre arası limon yerlerdi, su içmezlerdi. Bilim ve teknoloji işin içine girdikten sonra 20 dakikada bir su içilmesi gerektiği söylendi. Devre arası limon gibi asitli şeyler yemenin doğru olmadığını belirttiler. Maç yemeklerinde vücudunuzdan glikojen, karbonhidrat ve yağın ne denli enerji harcadığını bile bilmeniz gerekiyor.

Ben sürekli bas bas bağırıyorum Türkiye’de antrenör eğitimi ile ilgili. Yeterli antrenör eğitemiyoruz. Uluslararası yarışmalarda bizleri iyi hazırlayacak antrenörlerimiz maalesef oluşmuyor. Bu antrenörlerin de suçu değil. Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) Eğitim Dairesi var ancak yeterli değil. Yeterli olsa ülkeye yabancı antrenör getirme ihtiyacı hissetmezsiniz. Özellikle milli takıma. Peki neden getiriyorlar? Bizden daha iyi biliyor diye… Bizden daha biliyorsa ey futbol federasyonu, sen eğitiminle kendi kendini çürütüyorsun. Ben iddialı bir şekilde söylüyorum, Türkiye’de spor, Avrupa ve dünya gençliği arasında bizim gençliğimizi öne çıkaracak kadar kapasitede eğitime sahip değil. Bunun sorumlusu da organize edenler.

Teknoloji var, stadyumlar yapılıyor ama bunu kullananlar yine insan. Biz insan kalitesini yükseltilmedikten sonra teknoloji sınıfta kalıyor. İnsanın niyeti, doğruluğu, ahlakı yoksa teknolojinin doğru dediği şeye adam hayır diyor. Teknolojinin ne kabahati var? Teknoloji çizgiyi geçti gol diyor, adam hayır diyor. VAR sıfır hata ile bu işi yapalım diye geldi. İnsanı nasıl düzelteceğiz? Problem orada. Bizde çıkar ilişkileri ne yazık ki çok fazla. Aslında ülkemizin potansiyeli çok fazla. İlkokul ve lise çağında 18-20 milyon çocuğumuz var. Bu dinamiği bilim ve teknoloji ile eğitebilmeyi başarabilmeliyiz. Biz teknolojiyi her şeyi ithal ettiğimiz gibi ithal ediyoruz, üretemiyoruz. Üretemediğin teknoloji senin teknolojin değil. Taklit eden bir ülkeyiz, taklitle yapan bir şey aslına benzemez.


Kaynak webtekno.com

 

Tüm Verilerinizi Kaybetmenize Neden Olabilir: Windows 7deki Bir Hatanın Windows 10 ve 11de de Var Olduğu Ortaya Çıktı (Çözümünü Anlattık)

Dünyanın en büyük yazılım şirketi olan Microsoft, en güncel işletim sistemi olan Windows 11'i piyasaya sürmesinin üstünden yaklaşık bir buçuk yıllık bir zaman geçmesine rağmen hala tam olarak stabil bir işletim sistemi haline getiremedi. Halihazırda Windows 10'un ne zaman fişinin çekileceğini bile biliyoruz ancak Windows 11'in hala en yaygın ve stabil Microsoft işletim sistemi olduğunu söylemek mümkün değil.

Unreal Engine 5 ile Geliştirilen Büyüleyici Süper Kahraman Oyunu Heyecan Yarattı: Yeni Oyunlar Böyle mi Olacak?

Hızla gelişen teknoloji, neredeyse tüm sektörlerde büyük etki yaratıyor. Oldukça popüler olan oyun sektörü de bunlardan biri. ABD merkezli oyun devi Epic Games, geçtiğimiz günlerde yeni oyun motoru Unreal Engine 5’i resmi olarak indirmeye açmıştı. Yıllardır beklenen bu motor da hem geliştiricilerde hem de oyunseverlerde heyecan yaratmıştı.

Squid Game Oyununa Özel Kripto Para Piyasaya Sürüldü [Şimdiden 700 Kat Kâr Ettirdi Bile]

Son dönemlerin en çok konuşulan dizilerinden bir tanesi olan ve yayınlanmasının üzerinden bir ay geçmiş olsa da çılgınlığı devam eden Squid Game, şimdi de kripto para dünyasında bir unsur haline geldi. Bilgisayar oyunları üzerinde çalışmalarını sürdüren bir şirket, dizinin video oyun uyarlamasını hayata geçirmeye çalışırken, bir de kripto para birimi piyasaya sürdü. "Squid Game" isimli kripto para birimi, yalnızca son 24 saat içerisinde bile yüzde 250'den fazla değer kazanmış durumda.

Arkadaşlarınızla Keyifli Vakit Geçirebileceğiniz Vampir Köylü Nasıl Oynanır? İşte 7 Dijital Versiyonu

Arkadaşlarınızla bir araya gelmek bile oldukça keyifli zaman geçirmek için yeterlidir ama sohbet muhabbet bir yere kadar. Bir şeyler oynayalım dediğiniz zaman elbette pek çok kişinin aklına ilk olarak vampir köylü oyunu gelir. Among Us benzeri dijital versiyonlarıyla son yıllarda daha sık adını anıyor olsak bile aslında vampir köylü, uzun yıllardır en kolay ve keyifle oynanabilen rol yapma oyunlarından bir tanesidir. 

Tüm Sosyal Medya Hesaplarınızı Tek Bir Bağlantı ile Paylaşabileceğiniz Linktree Nedir? Linktree Benzeri Siteler

Aktif olarak kullandığımız sosyal medya platformu sayısı her geçen gün artıyor. Bununla birlikte artık pek çok kişinin kendi internet sitesi, blogu ya da YouTube kanalı var. Tüm bu hesapları biriyle paylaşmak istediğiniz zaman bir dolu link göndermek epey can sıkıcı olacağı için devreye, tüm bu hesapları tek bir bağlantı üzerinden paylaşmanızı sağlayan Linktree ve benzeri hizmetler giriyor.