Türkiye Uzay Ajansından Ay Görevi Açıklaması: Yörüngeye Ulaşacak Aracın Testleri Yapılıyor

Eğitim Bilimleri Okulları; 4-10 Ekim Uzay Haftası kapsamında çevrimiçi bir şekilde ‘1. Online Uzay Sempozyomu’ düzenledi. Sempozyumda konuşmacı olarak yer alan Türkiye Uzay Ajansı (TUA) Uzay Bilimleri Dairesi Başkanı Prof. Dr. İbrahim Küçük, uzay çalışmaları alanında Türkiye’nin yaptıklarından bahsetti. 

23.02.2022 12:45:22 tarihinde yayınlandı.

Eğitim Bilimleri Okulları; 4-10 Ekim Uzay Haftası kapsamında çevrimiçi bir şekilde ‘1. Online Uzay Sempozyomu’ düzenledi. Sempozyumda konuşmacı olarak yer alan Türkiye Uzay Ajansı (TUA) Uzay Bilimleri Dairesi Başkanı Prof. Dr. İbrahim Küçük, uzay çalışmaları alanında Türkiye’nin yaptıklarından bahsetti. 

Konuşmasında “Bu sene şubat ayında, Cumhurbaşkanımız Erdoğan bizzat kendisi Milli Uzay Programı’nın tanıtımını yaptı. 10 tane hedef belirledi. “ ifadelerine yer veren Küçük, bu hedeflerden birincisinin Ay görevi olduğunu söyledi. 

Küçük, uydu üretme ve göndermede sivil ve askeri olarak düşünüldüğünde, TUA’nın Türkiye’nin yapmakta olduğu uzay ve ilgili faaliyetlerin sivil tarafında yer aldığını belirtti. Küçük ayrıca, TUA’nın çalışmalarını, Birleşmiş Milletler’in (BM) belirlemiş olduğu uzayın barışçıl olarak kullanılmasına yönelik kararlar çerçevesinde sürdürmeyi amaçladığının da altını çizdi. 

Küçük, "Yani bir mercek ve ayrı sistemlerden oluşan teleskoplar var. Ancak Erciyes Üniversitesi Gözlemevi ile Atatürk Üniversitesi Doğu Anadolu Gözlemevi diğerlerinden farklı. Erciyes Üniversitesi'nde bir çanak antenimiz ve radyo teleskopumuz var. Doğu Anadolu Gözlemevi'nde ise yeni kuruluyor. 4 metrelik bir ayna çapına sahip teleskopumuz olacak. Yani bu neredeyse Avrupa'nın en büyük teleskopu." diyerek, gözlemevlerinde optik bölgede gözlemler yapılmakta olduğunu vurguladı. 

Türkiye’de yapılan uzay faaliyetlerinin çoğunlukla üniversitelere bağlı bir şekilde ilerlediğini kaydeden Küçük, ilk olarak 1868 yılında kurulan Kandilli Rasathanesi’ni takiben 1935'te İstanbul Üniversitesi Gözlemevi, 1963'te Ankara Üniversitesi Gözlemevi, 1965'te Ege Üniversitesi Gözlemevi, 1991'de Çukurova Üniversitesi UZAYMER, 1997'de TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi, 2002'de ÇOMÜ Ulupınar Astrofizik Gözlemevi, 2009'da Erciyes Üniversitesi Gözlemevi, 2012'de İnönü Üniversitesi Gözlemevi, 2015'te Adıyaman Üniversitesi Gözlemevi ve son olarak 2019'da Atatürk Üniversitesi Doğu Anadolu Gözlemevi’nin kurulduğuna değindi. 

Güncel uzay faaliyet ve hedefleri ile ilgili olarak ise Küçük, "Ay'a ulaşmamız lazım. Ay'a bir şekilde ulaşalım ve ondan sonra oraya araç indirelim. Ay'a ulaşmayı hedefliyoruz. Uluslararası Uzay İstasyonu'na bir Türk astronotu göndermeyi hedefliyoruz. Fırlatma yeteneğimizi şu anda geliştirmeye çalışıyoruz. Bununla ilgili çok önemli atılımlar yapılıyor. Mesela şu an şu saatlerde Ay'a gidecek araçla ilgili ya da Ay yörüngesine ulaşacak araçla ilgili test çalışmaları yapılıyor." şeklinde konuştu. 

Küçük, 2014 yılının sonunda başlayan TÜRKSAT 6A uydu projesi çalışmalarıyla alakalı olarak da "Uydumuzda 20 tane bant aktarıcı var. Bu aktarıcılar sayesinde sizler televizyon yayınlarını alabiliyor olacaksınız. Bunlardan 16 tanesi asıl, 4 tanesi yedek. TÜRKSAT 6A'nın 15 yıllık bir hizmet ömrü var. Ayrıca uyduda 16 yıllık yakıt bulunacak. Bu sayede uydu hizmet ömrünü doldursa da hala çalışabilecek durumdaysa 1 yıl daha görevini sürdürebiliyor olacak. 4 tonun üzerinde bir uydu. Türkiye'de daha önce yapılan en büyük uydu GÖKTÜRK-2'ydi. Ancak o 400 kilogramdı. TÜRKSAT 6A ondan 10 kat daha büyük. Bunun büyük bir kısmı ise yakıt." dedi. 


Kaynak webtekno.com

 

Apple’ın ‘Uygulama Takibi Şeffaflığı’ Özelliği, Kişisel Bilgilerinizi Tamamen Koruyamıyor Olabilir

Apple, bu yıl tanıttığı ‘uygulama takibi şeffaflığı’ özelliğiyle kullanıcıların kişisel bilgilerini korumak için bir adım atmıştı. Telefona indirilen uygulamalar, bu özellik sayesinde kullanıcıların aktivitelerini otomatik olarak takip altına alamıyor ve kendileri tarafından onay almaları gerekiyor. Eğer onay verilmezse kullanıcıların aktiviteleri takip altına alınamıyor.

Nefret ve Tacize Savaş Açan Instagram, Yepyeni Özelliğini Duyurdu

Dünyanın en popüler çevrimiçi fotoğraf ve video paylaşım platformu Instagram, kullanıcıları nefret dili ve taciz gibi durumlardan koruyacak yeni bir özelliğini kullanıma sunduğunu duyurdu. "Sınırlar" olarak isimlendirilen ve Türkiye'ye de gelen bu özellik, potansiyel olarak riskli olan yorum ve mesajların geçici olarak sınırlandırılabilmesini sağlıyor. Özellikle de içerik üreticilerinin işine yarayacak özellik, paylaşılan gönderilere yapılan yorumlarla hesap sahibine gönderilen mesajlar için bir moderasyon sistemi kazandırıyor.