Bir Köşede Yalnız Başına Bırakılan Bitmiş Pil, Daha Sonra Nasıl Oluyor da Kendi Kendine Bir Miktar Dolabiliyor?
Elektronik cihazların bir kısmı, güçlerini pillerden almaktadır. Bir fişe takılı olmayan cihazların pillere muhtaç olduğunu söyleyebiliriz.
Elektronik cihazların bir kısmı, güçlerini pillerden almaktadır. Bir fişe takılı olmayan cihazların pillere muhtaç olduğunu söyleyebiliriz.
Kimyasal tepkimelerle güç sağlayan ve bu şekilde cihazların çalışmasını sağlayan piller, günümüzün en önemli güç kaynaklarındandır. Bazen pillerin kendi kendini şarj ettiklerine şahit olmuşsunuzdur. Peki bu durumun arkasında yatan gerçek nedir?
Piller anot (-), katot (+) ve elektrolit olmak üzere 3 kısımdan oluşmaktadır. Pilde yaşanan kimyasal reaksiyonlar anotta elektron birikmesine yol açar. Elektronlar bu durumdan kurtulmak için kendilerini düzeltmek ister. Bu yüzden elektronlar birbirini iter ve daha az elektron olan yere gitmek isterler.
Aslında en basit haliyle bu yer değiştirme hareketi, pillerin enerji üretmesini ve dışarıya enerji vermesini sağlar. Öte yandan bir pili, örneğin telefonun bataryasını şarj ettiğiniz zaman, bu olayın tam tersi gerçekleşir ve pilin enerji dolumu gerçekleşir.
Pillerin çalışması için kimyasal reaksiyonların gerçekleşmesi gerektiğini artık biliyoruz. Bir pil tamamen biter ve cihazımıza elektrik sağlayamaz duruma gelirse ‘’ölü’’ olarak nitelendirilir.
Bu ölü durumda hücreler küçük bir enerji üretebilir fakat bu enerji çok küçük olduğu için cihaza bir güç sağlamaz. Bu durumdan dolayı kullanıcılar, pilin tamamen bittiğini düşünür.
Kullanılmamak üzere belirli bir süre bir köşede yalnız başına bırakılan piller, işlevsiz olarak geçirdikleri zamanda düşük seviyede enerji üretimine devam eder ve yeniden kullanılmak için bir cihaza takıldığı zaman kısa bir süre enerji sağlayabilir.
Her şey aslında kimyasal reaksiyonların nereden nereye doğru gideceğine bağlıdır. Örneğin; telefonunuzu şarj ederek pilinizi yeniden doldurmak isterseniz, bu kimyasal olay tersten işleyecektir. Bu sayede pilinizde kararsız elektron sayıları artacak ve aslında piliniz tam kapasiteye ulaşacaktır.
Bu döngü, her şarj edilmede yaşanacak ve sonsuza kadar sürecek bir olaya dönüşecektir.
Kaynak webtekno.com
Google Fotoğraflarda Yapay Zekâ ile Video Oluşturmak Mümkün Olacak
Artık yapay zekâyı neredeyse her uygulamada görüyoruz. Sabah kalkıyoruz günlük uygulamalarda AI, öğlen haber okuyoruz haberlerde AI, akşam sunum hazırlıyoruz sunumda AI, tuvalete gidiyoruz belki orada yoktur, sürpriz, orada da AI! Google Fotoğraflar da şimdi yapay zekâ aracı sunan uygulamalar arasına katılıyor.
Twitter’ın, Instagram Yakın Arkadaşlar Benzeri Özelliğinde Gizlilik İhlali Yaşandı: Özel Tweet’leri Başkaları Görebilmiş!
Twitter, geçtiğimiz yıl yeni özelliği “Twitter Çevresi”ni kullanıma sunmuştu. Özellik, kullanıcıların seçtiği kişilere özel tweet’ler göndermesine ve düşüncelerini daha küçük bir grupla paylaşmasına olanak tanıyordu. Yalnızca belirlediğiniz kişiler çevrenizde bulunabiliyor ve attığınız tweet’ler ile etkileşime geçebiliyordu.
Samsung Galaxy S23 İçin Geri Sayım Başladı: İşte Şu Ana Kadar Ortaya Çıkan Tüm Sızıntılar
Güney Koreli teknoloji devi Samsung için hareketli bir dönem başlamış durumda. Zira şirket, bundan kısa bir süre sonra büyük bir lansman gerçekleştirecek. Bu lansmanda şirketin en yeni amiral gemisi telefonlarıyla, yani Galaxy S23, Galaxy S23 Plus ve Galaxy S23 Ultra ile tanışma imkanı yakalayacağız.
ChatGPT, Şimdi de Otomobillere Geliyor (Çaktırmadan Dünyayı Ele Geçiriyor)
Yapay zeka destekli sohbet botu ChatGPT, yayınlandığı ilk günden bu yana internetin gündemini, geleceğini ve hatta rekabetini değiştirmiş durumda. Öyle ki pek çok meslek grubu, ChatGPT'nin işlerini ellerinden alabileceğini düşünürken öncesinde geliştiricisi olan OpenAI'ya zaten yatırımda bulunmuş olan Microsoft, ChatGPT sonrası 10 milyar dolar daha yatırım yaptı ve Google, Meta gibi devler de ChatGPT'ye rakip geliştirmek için kolları sıvadı.
Düşüncesi Bile Güzel: Filmi veya Dizisi Olsa da Doya Doya İzlesek Dediğimiz 15 Oyun
Bu zamana kadar pek çok oyunun dizi ve film uyarlamasına şahit olduk. Arcane, Sonic derken birçok başarılı iş ile karşılaşmış olsak da, oyun uyarlamaları genel anlamda yetersiz kalıyordu ve oyuncuları tatmin etmeyi başaramıyordu.