Akıllı Telefonlardaki Yüz Tanıma Sistemleri Söylenildiği Kadar Güvenli mi?

Akıllı telefonlarımızda ya da diz üstü bilgisayarlarımızda çok yakın bir zamana kadar şifre, desen ya da PIN kullanırken son yıllarda yüz tanıma sistemlerini kullanmaya başladık. Yüz tanıma yöntemiyle kilit açmanın oldukça yaygınlaşması, bir takım güvenlik endişelerini beraberinde getirdi.

22.02.2022 10:15:16 tarihinde yayınlandı.

Akıllı telefonlarımızda ya da diz üstü bilgisayarlarımızda çok yakın bir zamana kadar şifre, desen ya da PIN kullanırken son yıllarda yüz tanıma sistemlerini kullanmaya başladık. Yüz tanıma yöntemiyle kilit açmanın oldukça yaygınlaşması, bir takım güvenlik endişelerini beraberinde getirdi.

Gelişen teknolojiye rağmen tüm yüz tanıma uygulamaları eşit derecede güvenli değil. Bazıları çalışma prensibine bağlı olarak diğerlerine göre daha güvenli olabilir. Günümüzde yaygın kullanılan yüz tanıma sistemlerine inceleyerek hangi sistemin daha güvenli olduğuna birlikte karar verelim.

Yüz tanımaya dayalı kilit açma yöntemlerinin ilk örneği olan kamera tabanlı yüz tanıma sistemi, adından da anlaşılacağı gibi cihazın ön kamerasında yüzün tanımlanmasıyla çalışır. Bu teknikte yüzünüzü tanımlamak için öncelikle farklı açılardan fotoğraflarınızı çekmelisiniz. Sistem, fotoğraflardan yararlanarak bir yazılım algoritması geliştirir. Özellik etkinleştirildikten sonra cihazın kilidinin açılacağı durumlarda, ön kameradan gelen canlı görüntü verileri ile sistemde kayıtlı veriler karşılaştırılarak çalışır. Genellikle android cihazlarda kullanılır.

Sistem yazılım algoritmalarına dayalı olduğu için her zaman mükemmel sonuçlar vermez. Ortamda bulunan farklı aydınlatma koşulları, görünümdeki ufak değişiklikler ya da çeşitli aksesuarlar sistemin başarısız olmasına sebep olabilir.

İLGİLİ HABER Intelden Milyonda Bir Hata Yapan Yüz Tanıma Cihazı: RealSense ID

Bu sistemde akıllı telefonlarda yer alan ön kameraların yanı sıra kızılötesi sensörlere ihtiyaç duyulur. Bu sistemin yöntemi de kameralı yüz tanımına sistemine benzer ancak kızıl ötesi spektrumda yüzün iki boyutlu resmini çekmesiyle öne çıkar. Bu yöntem diğerine göre daha avantajlıdır çünkü bu sistemde yüzün aydınlatılmasına ihtiyaç yoktur, loş ortamlarda bile çalışabilir. Ayrıca bu kameralar görüntüyü oluşturmak için termal enerji ve ısıya ihtiyaç duyduğu için farklı bir kişinin telefona erişmesi konusunda daha korunaklıdır. Genellikle Microsoft sistemine sahip diz üstü bilgisayarda kullanılır.

Apple’ın Face ID sistemi de kızılötesi tabanlıdır. Üç boyutlu görüntü oluşturmaya dayalı bir sensör kullanır. Face ID yüzün binlerce detayını aydınlatıcı ve nokta projektörü kullanarak ölçer. Kızılötesi sensör bu noktaların nasıl yerleştiğini inceleyerek bir derinlik haritası oluşturur. 3D sistemler karanlıkta da çalışabilir ve hata yapması çok daha zordur. 2D kızılötesi sistemler sadece ısı ararken, 3D sistemler derinlik bilgine de ihtiyaç duyar. Bu sebeplerle de 2D sensörlere göre çok daha işlevseldir.

İLGİLİ HABER ABDde Yüz Tanıma Teknolojisi Nedeniyle Suçsuzken Tutuklanan Bir Adam, Polise ve Savcıya Dava Açtı

Biyometrik verilerin elektronik olarak saklanması güvenlik ile ilgili pek çok soru işaretini akıllara getirebilir. Ancak endişelenecek kadar ciddi bir durum yok. Biyometrik kilit açma yöntemlerini bünyesinde bulunduran işletim sistemleri, yüz özellikleri ve parmak izleri gibi hassas verilerin güvenli bir şekilde saklanması için güçlü önlemler alır. Akıllı telefonlar ya da diz üstü bilgisayarlarda, biyometrik veriler cihaz sisteminde yer alan güvenli bir donanım parçasında şifrelenerek ve izole edilerek saklanır.


Kaynak webtekno.com

 

Apple, SE Ailesinin 3. Neslini Tanıtmaya Hazırlanıyor: İşte 2022 Yılında Çıkması Beklenen Tüm Akıllı Telefonlar

2021 yılı akıllı telefon pazarı için oldukça dolu geçti desek yanlış olmaz. Zira bu yıl; Apple’ın en ileri seviye hizmetlerini ve özelliklerini sunan iPhone 13 ailesi, OnePlus’ın 9 serisi ve Huawei’nin P50 ailesi gibi birçok model bu yıl karşımıza çıktı. Bunun yanında şirketlerin katlanabilir akıllı telefon modellerine de geçiş yaptığına şahit olduk.

Üst Düzey Siber Güvenlik Özellikleriyle ‘Hacklenme’ Korkusunu Ortadan Kaldıran Dizüstü Bilgisayar: HP ProBook 650 G8

Siber güvenlik; akıllı telefon, internet ve bilgisayar kullanımının yaygınlaşmasıyla hiç olmadığı kadar önemli bir hal almaya başladı. Özellikle de kurumları hedef alan bilgisayar korsanları, gerçekleştirdikleri saldırılar ile milyon dolarlara ulaşan maliyetlere yol açabiliyorlar. Örneğin; yapılan araştırmalara göre siber saldırıların perakende sektörüne olan maliyeti 2,01 milyon dolara ulaşmış durumda. Finansal hizmetler sektörü ise bir veri ihlalinden 5,85 milyon dolar kaybediyor…

Appleın Yüksek Fiyatla Satışa Sunacağı AR ve VR Gözlükleri, Beklenenden Erken Gelebilir

VR (sanal gerçeklik) ve AR (artırılmış gerçeklik) uzun zamandır gündemimizde olan ve teknoloji şirketlerinin sürekli bir adım ileriye götürmeye çalıştığı teknolojiler. Artık akıllı telefonlarımızla farkında olmadan bu teknolojileri kullanarak pek çok şey yapıyoruz. Yani aslında hayatımıza dahil olmuş durumdalar. Ancak VR ve AR kullanıcı bazında yarattığı büyük beklentiyi henüz tam olarak karşılamış değil. 

Microsoft, Yapay Zekânın İnsan gibi Düşünebilmesini Sağlayacak Yeni Eğitim Tekniğini Duyurdu

ABD merkezli teknoloji devi Microsoft, yapay zekâ teknolojilerindeki gelişmelere çağ atlatacak yeni bir işe imza attı. Şirket, yaptığı çalışmalar ile yapay zekâ eğitimleri için yeni bir yöntem geliştirdi. "Düşünce Algoritması" (AoT) olarak isimlendirilen bu yöntem, yapay zekânın insanlardaki düşünce sistemine paralel olarak eğitilmesini sağlayacak. Microsoft'a göre AoT, yeni teknolojiler için oyun kurucu olacak.