İnsanı Her Defasında Sinir Krizine Sokan CAPTCHA Teknolojisinin Asıl Amacı
Günümüzde her internet kullanıcısı, neredeyse her ziyaret ettiği sitede çeşitli işlemler yaparken, hatta siteye girerken bile başarıyla tamamlamaları gereken bir teste giriyorlar: CAPTCHA. Carnegie Mellon Bilgisayar Bilimleri Okulu’ndaki ekip tarafından geliştirilen bu test, siteyi ziyaret eden kişinin gerçek bir kişi olup olmadığını anlamak için kullanılıyor.
Günümüzde her internet kullanıcısı, neredeyse her ziyaret ettiği sitede çeşitli işlemler yaparken, hatta siteye girerken bile başarıyla tamamlamaları gereken bir teste giriyorlar: CAPTCHA. Carnegie Mellon Bilgisayar Bilimleri Okulu’ndaki ekip tarafından geliştirilen bu test, siteyi ziyaret eden kişinin gerçek bir kişi olup olmadığını anlamak için kullanılıyor.
CAPTCHA, bugüne kadar pek çok farklı temayla karşımıza çıktı. Günümüzdeyse bize ya trafik ışıkları seçtiriyor, ya da birkaç resim arasından içinde belli bir nesnenin olduğu resimleri seçmemizi istiyor. Peki, zaman zaman başarısız olup sinir krizi geçirmemizi sağlayan, “Acaba robot muyum ben?” diye düşünmemize neden olan CAPTCHA, hangi amaçla ve nasıl geliştirildi ve günümüze kadar nasıl bir gelişimden geçti? Gelin her gün karşılaştığımız bu testi tanıyalım.
CAPTCHA, “Completely Automated Public Turing test to tell Computers and Humans Apart (Bilgisayarları ve İnsanları Ayırmak İçin Tamamen Otomatik Genel Turing testi” ifadesinin kısaltmasıdır. Bu testte Turing testinin işleyişinde yer alan sorgulayıcı, CAPTCHA’nın algoritmasının ta kendisidir. Sorgulayıcımıza, CAPTCHA’ya verdiğimiz cevaplarda bizim bir bilgisayar olmadığımızı kanıtlamamız gerekir. Ancak doğru cevap verirsek, Turing testini geçmiş ve istediğimiz içeriğe erişmiş oluruz.
CAPTCHA, Carnegie Mellon Bilgisayar Bilimleri Okulu’nda Luis von Ahn tarafından yönetilen, beraberindeki Manuel Blum, Nicholas J. Hopper ve John Langford tarafından geliştirildi. Sistemi geliştirme fikriyse dev bir şirket sayesinde ortaya çıktı. Luis von Ahn, sistemin geliştirilme hikâyesini kendi ağzıyla anlattı.
2000 yılında, henüz doktorasının birinci yılında olan Luis, o zamanın en dev şirketlerinden Yahoo’nun başmühendisinin verdiği konuşmaya katıldı. Konuşmanın konusu, Yahoo’nun bir türlü çözemediği 10 problemdi. İşte bu problemlerden birisi de Luis ve ekibinin bugün terler dökmemizi sağlayan, yıllar içinde yapay zekâ tartışmaları açan CAPTCHA fikrini ateşledi.
Yahoo, o dönemde milyonlarca e-posta adresi açmak için program yazan kullanıcılarıyla baş etmeye çalışıyordu ve bunun önüne bir türlü geçemiyordu. Yazılan programlar, Yahoo’da yalnızca formu doldurarak e-posta adresi oluşturuyor ve bunu hiç durmadan yapabiliyordu. Koskoca Yahoo, bunun önüne bir türlü geçemedi.
Luis von Ahn ve ekibi de bunun için fazlasıyla mantıklı bir çözümle geldi: Bilgisayarları ve insanları birbirinden ayırt edebilecek bir test. Bu test, her yaştan ve dünyanın her yerinden, kısaca herhangi bir insan tarafından çözülmek zorundaydı, fakat bilgisayarlar bu testi geçmemeliydi. İşin zor kısmı da aslında buydu. Fakat ekip, bunun için insan doğasına başvurdu: Biz, karakterleri ve metinleri kolay bir şekilde hangi şekilde ve ortamda olurlarsa olsun, dili fark etmeksizin tanıyabiliyorduk. Fakat bilgisayarlar, bu karakterleri yalnızca kendilerine gösterilen şekilde tanıyabiliyorlardı. Tabii bu, o zamanın bilgisayarları için geçerliydi. Bu konuya da birazdan değineceğiz.
CAPTCHA’da kullanıcıya gösterilen testlerini ilk sürümü, değişmeyen iki sözcükten oluşan ve şekli bozulmuş bir şekilde gösterilen bir diziydi. Bilgisayara bu sorunun cevabı doğru bir şekilde veriliyor ve kullanıcıdan o cevap isteniyordu. İnsanlar, şekli bozulmuş karakterleri tanıyabilirken bilgisayarlar bu karakterleri tanıyamadığından otomatik olarak algılayamıyorlar, dolayısıyla testi tamamlayamıyorlardı.
Yahoo, CAPTCHA’nın bu ilk sürümünü sorun yaşadığı e-posta oluşturma sayfasında kullanmaya başladı. CAPTCHA’nın eklendiği ilk haftalarda sistem, milyonlarca kez kullanıldı ve gerçekten de insanları bilgisayarlardan ayırmada başarılı oldu. Fakat bu sistemle birlikte aslında büyük de bir sorun oluşmaya başladı: Yapay zekâ, verilen cevaplarla gelişiyor, hatta CAPTCHA cevapları kara borsaya düşüyordu.
Kaynak webtekno.com
Jack Dorseyden Bitcoin Hakkında İddialı Açıklama: İnternetin Parası Olacak
Twitter'daki CEO'luk görevinden ayrıldıktan sonra gündemdeki popülaritesini kaybeden Jack Dorsey, Bitcoin sevdalısı olduğu bilinen Microstrategy'nin düzenlediği "Bitcoin for Corporations” isimli konferansta bazı açıklamalarda bulundu. Microstrategy'nin kurucularından Michael Saylor ile sohbet tadında değerlendirmelerde bulunan Dorsey, dikkat çeken açıklamalar yaptı.
Elon Muskın Yüzde 30luk Kazanç Vadettiği Sahte Kripto Videosu Sosyal Medyada Viral Haline Geldi
Geçtiğimiz aylarda kripto para dünyasında yaşanan düşüşten sonra McDonalds'a ödemelerde Dogecoin kabul etmeleri halinde televizyonda çocuk menüsü yiyeceğini açıklayan Musk, Dogecoin ve diğer coinler hakkında attığı tweet'lerle de kripto piyayasına yön veriyor. Attığı her tweet, yaptığı her açıklama gündem olan Elon Musk bu sefer de sahte bir video ile sanal alemin gündemine oturdu.
Yazdığınız Her Şeyi Şahane Görsellere Dönüştüren Yapay Zekâlara Dava Açıldı: Gerçek Sanatçılar Tazminat İstiyor
Hayatımıza her geçen gün biraz daha entegre olan yapay zeka, son dönemlerde sanatla da anılıyor. Evet; Stability AI ve Midjourney gibi girmiş olduğunuz metinleri, bir sanatçının elinden çıkmışçasına muhteşem görsellerle karşımıza çıkaran yapay zeka araçlarından bahsediyoruz. Üstelik bu yapay zekaların ürettiği eserler, DeviantArt gibi platformlar aracılığıyla milyonlara ulaştırılıyor.
Elon Musk, Kendisini Eleştirdi Diye 172 Yıllık The New York Timesın Twitterdaki Mavi Tikini Kaldırdı
Özellikle Twitter’ı satın aldığı günden bu yana medya kuruluşlarıyla bir savaş halinde olan Elon Musk, çarpıcı bir karara daha imza attı. Devamlı it dalaşına girdiğine şahit olduğumuz The New York Times ve Elon Musk, bu kez mavi tik kavgası yaşadı.
Elon Musk: Cuma Günü Çalışan Bir Beyin-Bilgisayar Arayüzü Cihazı Göstereceğiz
Tesla ve SpaceX gibi ileri teknolojiler üzerinde çalışan pek çok şirketin kurucusu olan Elon Musk, geçtiğimiz ay bir duyuru yaparak 28 Ağustos’ta yani önümüzdeki cuma günü yine kurucusu olduğu ve beyin-bilgisayar arayüzleri üzerinde çalışan şirketi Neuralink’in çevrimiçi bir etkinlik gerçekleştireceğini açıklamıştı.