Samanyolunda Keşfedilen Radyo Sinyalinin Bir Yıldızın "Kalp Atışı" Olabileceği Ortaya Çıktı

Dünya’nın dışında koca bir evren ve keşfedilmeyi bekleyen birçok şey var. Gökbilimciler, her geçen gün uzayla ilgili merak uyandıran keşifler gerçekleştiriyor. Bu araştırmaların bazılarında Dünya’ya benzer yaşam koşulları olabileceği düşünülen gezegenler, ilginç görüntüler ve cisimlerle karşılaşılıyor. 

19.03.2022 03:30:19 tarihinde yayınlandı.

Dünya’nın dışında koca bir evren ve keşfedilmeyi bekleyen birçok şey var. Gökbilimciler, her geçen gün uzayla ilgili merak uyandıran keşifler gerçekleştiriyor. Bu araştırmaların bazılarında Dünya’ya benzer yaşam koşulları olabileceği düşünülen gezegenler, ilginç görüntüler ve cisimlerle karşılaşılıyor. 

Gökbilimcileri ve bizleri şaşkınlığa uğratan bu keşiflere bir yenisi daha eklendi. Dünya’nın da içinde bulunduğu Samanyolu’nda keşfedilen radyo sinyalinin çok nadir bir nesne olabileceği düşünülüyor.

Washington Üniversitesi’nden astrofizikçi Jonathan Katz tarafından paylaşılan makaleye göre, GLEAM-X J162759.5−523504.3 adı verilen radyo sinyali, çok nadir bir nesne olabilir. Nesnenin bir beyaz cüce pulsarı olabileceği düşünülüyor; bu da pulsar benzeri aktivite gösterdiği kanıtlanamayan beyaz cüce cüceler için ender bir durum. Pulsarlar kalp atışı gibi ritmik hareketler sergilerken, beyaz cüceler ise sönmüş ve yaşamının son evresindeki yıldızlardır. Bu sebeple bu yaşlı yıldızların, pulsarlar gibi hareketler sergilemesi oldukça düşük bir ihtimal olarak görülüyordu.

Keşfedilen bu periyodik radyo sinyali ise; ilk gerçek beyaz cüce pulsarına ait olabileceği ihtimaliyle gökbilimcileri heyecanlandırmayı başardı. Radyo sinyalinin periyotlarını, frekans yüksekliğini ve parlaklığını inceleyen gökbilimciler sinyalin pulsarların özelliklerini taşıdığını keşfetti. 18.18 dakikalık periyoda sahip olan bu düşük frekanslı radyo sinyalinin daha önce de tespit edilmiş olabileceği düşünülüyor. Araştırmacılar daha önce bu sinyale denk gelen gökbilimcilerin, frekansları yayabilecek cismi tanımlayamadığı için bir sonuca bağlanamadığını söylüyor.

İlk olarak bu sinyallere 2018 yılında Avustralya’da rastlanmış olabileceği düşünülüyor. Murchison Widefield Array tarafından toplanan verilerin, pulsarlarla benzer özelliklere sahip olduğu fark edilmişti. Ancak o dönemde bu veriler, hiçbir astronomik nesnenin profiliyle eşleştirilememiş ve bunun bir ultra-uzun dönemli bir magnetar olabileceği düşünülmüştü. Yine de gökbilimciler, bu olasılığın çok düşük olduğunu ve bu keşfin başka bir şeye ait olabileceğini düşünerek nesneyle ilgili net bir karara varamamışlardı. Günümüzdeki bu keşifle aynı periyoda sahip olan bu sinyallerin, ne olduğu belirlenemeyen ve o dönem tartışmalara sebep olan nesne olduğu düşünülüyor. 

İLGİLİ HABER Güneşe En Yakın Yıldız Sisteminde Yeni Bir Dünya Olabilir: Gezegenimizin Geleceğiyle İlgili İpuçları Saklıyor

Radyo sinyalinin keşfedilmesinin ardından astrofizikçi Jonathan Katz, bu sinyale bir pulsarın sebep olamayacağını düşündü. Bunu düşünmesinin sebebi ise; uzun dönüş perdiyoduna sahip olması ve sebep olduğu darbelerin bir nötron yıldızı pulsarı için çok parlak olmasıydı. Katz, bu sorunların sadece keşfettikleri nesnenin bir beyaz cüce pulsarı olması durumunda çözüleceğini keşfetti. Katz’ın bu tezi doğruysa bu durumda radyo pulsarlarının mekanizmasına sahip ilk beyaz cüce keşfedilmiş olabilir. Gökbilimcilerin sahip olduğu bu bigiler kanıtlandığı takdirde benzer özellikteki diğer beyaz cüceler çok daha kolay bir şekilde keşfedilebilecek.


Kaynak webtekno.com

 

Korkuyu İliklerinize Kadar Hissettiren Yeni Outlast Oyunu Erişime Açıldı! [Hemen Başvurup Oynayabilirsiniz]

Dünyanın en popüler korku oyunu serilerinden bir tanesi olan Outlast, bundan birkaç yıl önce "Outlast Trials" isimli yeni bir yapım ile karşımıza çıkmıştı. İlk iki oyunun devamı niteliğinde olan Outlast Trials, bazı kesimler tarafından Outlast 3 olarak da lanse edilmişti. Şimdiyse bu oyunla ilgili dikkat çeken bir gelişme yaşanmış durumda.

Pamuk Şeker Kadar Yumuşak Yeni Bir Gezegen Keşfedildi: Üstelik Jüpiter’den Bile Daha Büyük!

Tüm gezegenler, üzerinde yaşadığımız Dünya gibi içi kaynayan ve sert kabuklarla kaplı yapıya sahip değil. Hatta Güneş Sistemi’nde bile bu beklentiyi boşa çıkaracak Jüpiter adında bir gaz devi ile komşuyuz. Gaz devi derken, gerçekten de bu gezegenler; aslında küre formu almış, yoğunlaşmış gaz bulutlarından oluşuyorlar ve çoğu zaman, bu bulutların merkezindeki gezegenlerin boyutlar çok daha küçük oluyor. 

NVIDIA GeForce RTX 4090 Sahiplerinin Başı Dertte: Sıcaktan Kabloları Eriyor!

Dünyanın en popüler ekran kartı üreticileri arasında yer alan NVIDIA, kısa bir süre önce GeForece RTX 4080 ve RTX 4090 isimli yeni ekran kartlarını tanıtmıştı. Bu ekran kartları, Türkiye'de 20 bin TL'den başlayan fiyatlarla satın alınabiliyordu. Ancak özellikle de GeForce 4090 satın alan tüketiciler, ciddi bir problemle karşı karşıyalar gibi görünüyor. Zira ekran kartının konnektörlerinde yüksek sıcaklığa bağlı yanma ve erime sorunları yaşanıyor.