İki Yıldızın Yörüngesinde Döndüğü Keşfedilen İlk Ötegezegen Kepler-16byle İlgili Yeni Bilgiler Ortaya Çıktı

Uzay, kocaman derin bir boşluk gibi görünse de içerisinde henüz keşfedilmemiş birçok yıldız, gezegen ve hatta galaksi barındırıyor. Bu kadar büyük ve devasa bir alanda, kum tanesinden bile küçük olduğumuzu düşünürsek her yeni gün yeni bir uzay keşfi yapılması pek de şaşırtıcı değil. 

27.02.2022 20:00:20 tarihinde yayınlandı.

Uzay, kocaman derin bir boşluk gibi görünse de içerisinde henüz keşfedilmemiş birçok yıldız, gezegen ve hatta galaksi barındırıyor. Bu kadar büyük ve devasa bir alanda, kum tanesinden bile küçük olduğumuzu düşünürsek her yeni gün yeni bir uzay keşfi yapılması pek de şaşırtıcı değil. 

Uzayda, Güneş Sistemi’nin dışında ve başka bir yıldızın yörüngesinde yer alana gezegenlere ‘ötegezen’ adı veriliyor. Bu ötegezengelerin keşfedilen büyük bir çoğunluğu yaşamaya elverişli koşullara sahip olmasa da, bazılarının yaşanabilirliği hala sorgulanmaya devam ediliyor. 

Bundan yıllar yıllar önce Kepler-16b adı verilen ve Dünya’dan 245 ışık yılı uzaklıkta bulunan bir ötegezegen keşfedilmişti. 2011 yılında yapılan bu keşifle birlikte belirli iki yıldızın yörüngesinde dönen ilk ötegezegen tespit edilmiş oldu. Gökbilimciler de keşfin ardından, araştırmalarına hız kesmeden devam etti. 

Kepler-16b, NASA tarafından uzaya gönderilen Kepler uydusunun geçişi sırasında keşfedilmiş ve gökbilimciler için bu durum beklenmedik bir keşif olmuştu. Ötezegenlerin keşfi için gökbilimciler genellikle iki yöntem kullanır; bunlardan biri uzay tabanlı bir teleskobun yıldız ışığında bir yıldızla aramızdan ötegezen geçtiğini gösteren soluk ve düzenlik düşüşler aradığı ‘transit yöntemi’, bir diğeri ise Kepler-16b’nin keşfinde de yardımcı olan gezegen sistemlerinin yerçekimsel etkilerine dayanan ‘radyal hız’ yöntemidir. 

İLGİLİ HABER Hubble Uzay Teleskobundan Nefes Kesen Fotoğraf: Milyonlarca Işık Yılı Uzaktaki Üç Galaksinin İç İçe Geçtiği An Görüntülendi

Birleşik Krallık’taki Birmingham Üniversitesi’nden Amaury Triaud ve ekibi, iki yıldızın yörüngesinde dönen Kepler-16b’yle ilgili yeni araştrımalar yapmak için ‘radyal hız’ tekniğinden yararlandı. Ekip biri çok parlak olmak üzere iki yıldızın yörüngesindeki bu ötegezegenle ilgili, gelecekteki araştırmalara da ışık tutabilecek çalışmalar yaptı. Yapılan araştırmalar Fransa’daki Haute-Provence Gözlemevi’nde nihayet sonuç verdi ve 1,93 metrelik teleskop parlak olan yıldızdan gelen radyal hız sinyallerini tespit etti. Radyal hız ölçümleri, bir yıldızın ne kadar hareket ettiğini gösterir ve bu da gökbilimcilerin ötezegezegenin kütlesiyle ilgili doğru ölçümlere sahip olmasında büyük rol oynar. Triaud ve ekibinin yaptığı bu araştırmanın sonucunda, Kepler-16b’nin kütlesinin önceki tahminlerden çok da farklı olmadığını ortaya koydu. Yarı gaz, yarı kaya ve buzdan oluşan bu ötezegenin Jüpiter’in üçte biri kadar olduğu açıklandı.


Kaynak webtekno.com

 

Yılların Gizemi Çözüldü: Call of Dutynin Kuru Kafa Maskeli Karakterinin "Bu muymuş?" Dedirten Gerçek Yüzü Ortaya Çıktı!

Oyun dünyasının en ikonik karakterlerinden birisi olarak hafızalara kazınan Simon ‘Ghost’ Riley, gerçekte kim olduğuyla yıllardır tartışılıyordu. Kimi teoriler, Modern Warfare serisinin ilk oyununda bulunan Gaz’in aslında ‘Ghost’ olduğunu söylüyor, hatta ikinci oyundan sonra bile karakterin hayatta olduğunu savunuyordu.

"Uzaylıların Varlığı Açıklansaydı İlk Cümleniz Ne Olurdu?" Sorusuna Gelen En İyi Cevaplar

Evrende bulunan 100 milyar galaksiden biri olan, 200 ila 400 milyar arası yıldızın bulunduğu Samanyolu Galaksisi’nde, bu galaksideki milyarlarca yıldız sisteminden yalnızca biri olan Güneş Sistemi’nin gezegenlerden yıldıza en yakın üçüncü gezegen olan Dünya’da yaşayan bireyleriz. Kumsaldaki kum tanesinden bile sonsuz kat daha küçük bir yer kapladığımız evrende yalnız olamayacağımız, bu nedenle pek çok kişiye mantıklı geliyor.

James Webb Uzay Teleskobu, İlk Sinyalini Tespit Etti

24 Aralık 2021’de uzayın derinliklerine fırlatılan James Webb Uzay Teleskobu, 1 aylık bir yolculuğun ardından kısa bir süre önce Dünya’dan 1,5 milyon kilometre uzaktaki gözlem noktası olan L2 noktasına ulaşmış ve bizler için evrenin daha önce görmediğimiz köşelerini aydınlatacağı konuma yerleşmişti. Her 180 günde bir Güneş’in yörüngesindeki dönüşünü tamamlayacak olan teleskobun 6 ay sonra ilk bilimsel çalışmalara başlayacağı bildirilmişti.